Geçirdiği kalp krizi sonucu 2005 yılında yaşamını yitiren Gaziantepli gazeteci şair Vahittin Bozgeyik adına her yıl geleneksel olarak düzenlenen şiir yarışmasının 2016 kazananları belli oldu.
Geçirdiği kalp krizi sonucu 2005 yılında yaşamını yitiren Gaziantepli gazeteci şair Vahittin Bozgeyik adına her yıl geleneksel olarak düzenlenen şiir yarışmasının 2016 kazananları belli oldu.
ONUR ÖDÜLÜ TOPRAK VE ABUŞOĞLU’NA
Her yıl Bozgeyik şiir yarışması kapsamında Türk şiirine önemli katkılarda bulunan Gaziantepli şairlere onur ödülü veriliyor. Jüri üyeleri bu yıl onur ödülünü şair Hüseyin Toprak ile şair Tamer Abuşoğluu’na vermeyi kararlaştırdı.
Yarışmaya gönderilen şiirler arasında yapılan değerlendirmede ise, birinciliği iki şair paylaştı. Fevzi Günenç, Filiz Punar, İbrahim Halil Aycan, Mehmet Kara, Nurettin Bozgeyik’ten oluşan seçici kurul, birinciliği Bekir Dadır’ın “Afrodit’in Yetimleri” ile Asım Gönen’in “Gecenin Sağnağı” adlı şiirine vermeyi uygun buldu. Ayrıca, yarışmaya gönderilen şiirler arasında Nuran Kara’nın Aydınlanma Eylemi, İhsan Arı’nın Kent Ceylanı ve Hakan Unutmaz’ın “İlkyaz’ın Sukuşu” adlı şiirleri de övgüye değer bulundu.
Birinciliği paylaşan şairlerden Bekir Dadır 1993 Şanlıurfa doğumlu. İlk öğrenimini doğduğu kentte, orta öğrenimini Antalya’da yapan Dadır, halen Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğrenimini sürdürüyor.
Birinciliği paylaşan diğer şair Asım Gönen ise, 1945 doğumlu olup Artvin’nin Ardanuç ilçesi Aydın köyünde dünyaya geldi ve yarışmaya 4 yaşından beri yaşamakta olduğu Kırşehir’den katıldı. Övgüye değer şiirlerin şairlerinden Nuran Kara Batman’lı, Hakan Unutmaz Denizlili, İhsan Arı da Karamanlı.
ÖDÜL TÖRENİ 1 NİSAN’DA
Ödül töreni bu yıl 1 Nisan 2016 Cuma günü Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Konferans Salonu’nda yapılacak.
Ödüle layık görülen şairlerin törene katılamaması durumunda plaketleri ve övgüye değer bulunan şairlerin bröveleri adreslerine gönderilecek.
Bu arada, gazeteci şair Vahittin Bozgeyik ölümünün 11. Yıldönümü olan 2 Nisan’da doğduğu köy olan Devehöyük Köyü’nde mezarı başında anılacak.
Yarışmada birinciliğe layık görülen şiirler ise şunlar:
-Burhan Yeşilyurt’a
AFRODİT’İN YETİMLERİ
Yaşam ki
dışarıdan içeriye sızar Burhan
sarkacında hüznün soğuk meyvelerine
Derken
içimizden kopan harfler,
oturur karşısında benliğimizin
başlar mayalanmaya
Neden
kepenkler hep içe doğru kapanır?
Sesimizin rengi
acılarla örülüdür bizim,
gölgemiz ardımızda saklanır
Biz
teninin rengi,
ölüm sarısı çocukların
büyüklüğüyüz Burhan
Bu çocuklar Burhan
bu çocuklar,
alışagelmiş ölümü bilmezler
avuçlarında taşıdıkları gözlerinde
Neden
tanrının yüceliği
delik duvar diplerinden sarkar?
Zaman ki
acının değişmez dipnotudur Burhan
sancısında yüceliğin
Zaman ki
rahminde babasını doğuran,
kadının yakarışıdır uluorta
Neden
hep kaybeden
heybesinde ölümle gezen bizim çocuklardır?
Bekir Dadır
GECENİN SAĞNAĞI
bu gece eğlemez beni bu sağnak
bu gece yitik duygulara gömün beni
hiçliğin mezar taşlarına yazın
gözyaşları kadar günahsızım işte
dağların puslu başı kadar suçluyum
ölüsünü kucağında taşıyan bir kadının
çığlıkları kadar diriyim bilsin gazabı tanrıların
“acıya kurşun işlemez” demiş dostum
ben acılara işleyen hasretlerin deryasıyım
kilitlenmiş kapıların ardından geleceğim aç yüreğini
en güzel şiirin sesiyle öpeceğim en işlek yerini
bu gece şiire sürgünüm bende değilim ben
külüne sürgünüm duyguların
ağlama yıldızların uzaklığı
bir dalın kırığından akan şiir ağlama
ayın en yuvarlak şavkı konuşacak bu gece
ummanların kükremiş dalgaları konuşacak
çığlıkları konuşacak fırtınadaki gemilerin
ben ki yasaklanmış şiirlerin günahıyım
alevleri bedenimdedir cehennemin
külleri ruhumda
hiçbir teselli aklamaz beni
ben dizginsiz acıların ırmağıyım
ay bulutta mıydı dilini mi yutmuştu gece
ağlayan bir gökyüzü müydü yıldızların uzaklığı
kimin ölüsüydü boşluğu kaplayan
boşanmış bulutların kederiydi gecenin gözleri
bacalarda tüten körüğüydü yüreğim
böyle mi olurmuş yitik duyguların azabı
o yüzden ağlamanın yiğitliğine erdim de
çıkarıp gözlerimi kör kötük gezdim
acıyan yerimi ısıran yılanlar ağulandı kederimden
vur artık beni erciyesin ayazı
ceylanlara çevrilmiş mavzerler
fırtınası ummanların
bu günahı köy yollarının yeliyle savur
hiçbir yasanın kantarı tartamaz bu acıyı
ölü çocukların yurdudur yüreğim ey
yüreğim
kazılmamış mezarların çukurudur
yalanın suç işleyip gerçeğin ceza aldığı
meçhule yazdılar failini cinayetlerin
en karanlık ardına yazdılar dağların
katliama uğramış bir halkım bakma öyle menzillerin ölüsü
üzerine gecenin azrail gibi çöktüğü
eğri yolların kervanı bakma öyle
bir yıldız kayar bir baş düşer
utanır mehtabından ay
karları kirletir tümsekleri mezarların
Asım Gönen